Beren Saat
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Beren Saat

Beren Saat Fan Sitesine Hoşgeldiniz.Keyifli Forumlar...
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 kıvanç tatlıtuğ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
serkn.irem.brn

serkn.irem.brn


Mesaj Sayısı : 611
Kayıt tarihi : 07/09/09
Yaş : 28

kıvanç tatlıtuğ Empty
MesajKonu: kıvanç tatlıtuğ   kıvanç tatlıtuğ EmptyPtsi Eyl. 07, 2009 4:59 pm

Kıvanç Tatlıtuğ
Doğum Yeri : Adana
Doğum Tarihi : 27 Ekim 1983

2002 'Best Model Of The World' (Dünya'nın en iyi mankeni) yarışmasını kazandı. Şu anda Menekşe ile Halil adlı dizide oynamaktadır.

Ortaokulu Yenice Özel Çağ Lisesi’nde okumuş. Adana’dayken Fiskobirlik, Güney Sanayii, Çukurova Kulübü, Devlet Su İşleri ve Tarsus Amerikan Kulübü’nde basketbol oynamış.

1997’de babasının ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesinin ardından ailesiyle birlikte Adana’dan İstanbul’a taşınmış. İstanbul Kalamış Lisesi’nden mezun olan Kıvanç’ın
aklı fikri basketboldaymış.

Tek hayali NBA’de basketbol oynamak olduğu için Ülkerspor’dan gelen cazip teklifi hemen kabul etmiş ve orada iki yıl forma giymiş. Sonra bir yıl Beşiktaş, bir yıl da Fenerbahçe’de oynamış. Ancak dönüş yaptığı Beşiktaş takımında sakatlanması tüm hayallerini suya düşürmüş ve profesyonel basketbol hayatına son vermiş.

O dönemlerde yakın çevresinin sürekli fiziğine iltifatlarda bulunduğunu, model olması için kendisini yönlendirmeye çalıştığını söylüyor Kıvanç Tatlıtuğ. O ise bunlara hiç kulak asmamış. Ta ki annesinin yaptığı sürprize kadar!

Annesi, Beylikdüzü’ndeki bir marketin camında ‘Profesyonel mankenlerle çalışır mısınız?’ ilanını görünce, Tatlıtuğ’un yanında bulunan bir fotoğrafını göndermiş. İlan verilen şirketten kendisini aradıklarında şaşkına dönmüş ama teklifi de kabul etmiş. ‘Ben sporcuyum ne işim olur mankenlikle’ derken bir anda kendini defilede bulmuş. Daha sonra gelen teklifleri değerlendiren Kıvanç, işin hoşuna gitmesiyle bu mesleğe profesyonel olarak başlamış. ‘Annemin beni model yapma hayali hep vardı.’ diyor Kıvanç.

İki yıl bir ajansla çalıştıktan sonra 2002 yılında düzenlenen Best Model yarışmasında önce Türkiye, sonra dünya birincisi olmuş Kıvanç Tatlıtuğ.

Sonrasında da Fransa günleri başlamış. Paris’teki Success Ajans’tan gelen teklifle bütün eşyalarını toplayıp, Paris’e yerleşmiş. Burada mesleğini 1,5 yıl sürdürmüş.

Paris'teyken, ajanstan gelen telefonda, dizi tekliflerinin had safhaya ulaştığını söylemişler. Küçüklüğünden beri sinema ve televizyona ilgisinin olduğunu, mutlaka bir yerinde bulunmak istediğini ama o zamanlar ‘Ben manken olacağım, sonra dizi çekeceğim.’ gibi hayallerinin olmadığını da sözlerine ekleyen Kıvanç Tatlıtuğ, senaryoları değerlendirmek için Türkiye'ye gelmiş. Gümüş'teki 'Mehmet' karakterini kendine çok yakın bulduğunu, oynayabileceğini, en azından kendinden bir şeyler verebileceğini düşünmüş. Şu anda da yayınlanan dizide iki yıldır rol alıyor ve dizi çok ilgi görüyor.

Kıvanç Tatlıtuğ şu sıralar zamanının çoğunu sette geçiriyor. 'Ne ailemi, ne arkadaşlarımı kimseyi göremiyorum. Zaten asosyal bir yaşantım vardı, iyice asosyal oldum' diye yakınıyor.

Çekim aralarında kitap okur, dergi karıştırır ve müzik dinlermiş. Pek fazla da kimseyle konuşmazmış. Set çalışanlarının tabiriyle 'sessiz sakin bir çocuk' bu Kıvanç Tatlıtuğ.

Kendisini eleştirmeyi sevdiğini söyleyen yakışıklı oyuncu, diziye başlamadan önce bir süre Okan Bayülgen’den ders almış.

Yakışıklı, dikkat çekici bir fiziğe sahip olan Kıvanç Tatlıtuğ, bu yüzden zaman zaman sözlü tacize uğradığını da itiraf ediyor. Diğer yandan erkek mankenlere karşı pek çok kişide var olan gay ve jigolo önyargılarıyla ilgili olarak da ‘Ben öyle bir tavır sergilerim ki insanlar yanıma yaklaşamazlar.” diye eklemeyi de ihmal etmiyor.

Gece dışarı çıkmayı, kulüplerde eğlenmeyi sevmiyor. Onun yerine arkadaşlarıyla ev muhabbeti yapmaktan hoşlanıyor. Birlikte televizyon izliyor ya da tavla partileri düzenliyorlar.

Dünya podyumlarındaki başarılarıyla arkadaşlarına örnek olan Kıvanç Tatlıtuğ, David Beckham’la olan benzerliği hakkında ilgili olarak da ‘Benim saçım uzunken, Beckham’ın adı bile anılmıyordu. Aslında Beckham bana benzedi.’ diyor.

İyi derecede İngilizce bilen, “Benim için önemli olan kariyer” diyen Kıvanç Tatlıtuğ’un en büyük hayali ise iyi bir aktör olmak. Bunun için de ilk adımı atmış. Devlet Tiyatrosu oyuncusu Laçin Ceylan’dan (dizide halasını oynayan 'Gülsun' rolüyle tanıdığımız) bir süre oyunculuk dersleri almış... “Bakıyorum, çok eksiğim var” diyen, dersler almaya devam edeceğini ve iyi bir sinema filminde rol almayı çok istediğini belirten Kıvanç Tatlıtuğ’un hayallerinden biri de tiyatroda oynamak.

Bunları biliyor muydunuz?

- Tek eşlilikten yana olduğunu,

- Duygusal göründüğünü, ama o kadar da duygusal bir yapısının olmadığını,

- Biraz sert ve hayat görüşlerinin katı olduğunu,

- Bir ilişki yaşarken gözünün dışarıda olmadığını,

- Allah’a son derece inanan ve dinine bağlı olduğunu,

- Şan, şöhret, para, pulun onun için ikinci planda olduğunu,

- Ailesine çok düşkün olduğunu,

- Kendisinde en çok gözlerini beğendiğini,

- Denizin derinliklerine dalmayı çok sevdiğini,

- İstanbul’a hâlâ alışamadığını,

- ‘Erkekler ağlamaz’ diye bir şeyin olmadığını, 'Ağlamak da gülmek kadar doğal' diyerek, zaman zaman ağlayan biri olduğunu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://berensaat.forumotion.biz
serkn.irem.brn

serkn.irem.brn


Mesaj Sayısı : 611
Kayıt tarihi : 07/09/09
Yaş : 28

kıvanç tatlıtuğ Empty
MesajKonu: Geri: kıvanç tatlıtuğ   kıvanç tatlıtuğ EmptyPtsi Eyl. 07, 2009 5:00 pm

Hâlâ ailesiyle yaşadığını ve evcimen biri olduğunu belirten Tatlıtuğ, tek eşliliği benimsediğini de sözlerine ekledi: “Gerçek sevgi, yakalandığın zaman seni deli eder, Behlül gibi yapar. Ama ben Behlül kadar çapkın değilim. Tek eşliliğe inanan, düzgün yaşantısı olan bir adamım.”

Gerçek sevgi adamı deli eder

Rollerin ardındaki Kıvanç Tatlıtuğ nasıl bir erkek?
- Kendi halinde, yaptığı işler belli, kendine göre bir çevresi olan, birkaç dostu ve ailesiyle beraber vakit geçirmekten hoşlanan, duygusal bir adamım. Evde olmaktan zevk alırım. 26 yaşındayım. Sevgi doluyum. Sosyal ilişkilerim güçlüdür. ışimden arta kalan zamanlarda model arabalarımla vakit geçiririm. Mesela “big foot” tarzı koca tekerlekli bir jipim var. Dağ, bayır, yokuş dolaşmayı seviyorum. Bol film seyrederim. Kitap okurum.

Akrep burcusunuz. Zorlu bir tip misiniz?
- Akrep burcuyum, evet. Ama kıskanç mıdır, tek eşli midir gibi konular hakkında yorum yapamam. Burcumun özelliklerinden, duyduğum kadarıyla memnunum. Zor bir insan değilim ama sinirlenebilen, gerilebilen biriyim. Kolayca da yelkenlerim suya iner.

Kindar mısınız?
- Hayır, kin tutmam. Çünkü kötü, negatif duygular dönüp dolaşıp yine size geliyor. Olaylara olabildiğince ılımlı yaklaşma, çözebilme yeteneğine kavuşmak istiyorum, onun çabası içindeyim. Ama bu koşullarda zor. O kadar yoğun çalışıyoruz ki. “Gümüş” ve şu an oynadığım “Aşk-ı Memnu” dizisi nedeniyle bir Türkiye, bir Ortadoğu, bir okul, bir seslendirme derken zor oluyor.

Hobileriniz?
- Basketbola tekrar başladım. Benden mutlu adam yok şu an dünyada, öyle söyleyeyim. Profesyonel olarak değil ama, çünkü üzerinden seneler geçti.

GERÇEK BİR EV KUŞUYUM

Sizi tanıyan insanların kimi mesafeli, kimisi de sıcakkanlı buluyor.
- Ben konservatif bir ailede büyüdüm. Kendim de öyleyim. Çizgilerim var. Belki bu tavrım, karşıdaki tarafından gerginlik olarak algılanabilir. Ayrıca kalabalık bir ortama girdiğim zaman çok utanır, sıkılırım. Dizlerimin bağı çözülür.

Gösteri dünyası çok büyük egoların çarpıştığı bir arena. ınsanın kendi gibi kalabilmesi, kendini geliştirebilmesi zor mu? Bir starken insan samimiyetini nasıl koruyabilir?
- Ben star diye bir tanımı kabul etmiyorum. Ego bence iyi bir şey. Zaten oyunculuk yapan insanların egosu yüksektir. Ama her şeyin olduğu gibi egonun da fazlası zarar. şu an benim sıradan bir insan olmamla, tanınmış bir insan olmam arasındaki tek fark, televizyon dediğiniz o kutudan, yerli-yersiz, zamanlı-zamansız, insanların odalarına girmem ve insanların beni tanıyor olmaları. Yoksa değişen bir şey yok. Hâlâ anne-babamla yaşıyorum, dostlarım aynı, yani hiçbir şey değişmedi hayatımda.

Star’lar sıradan insanlara aşık olabilir mi? Egolar bu kadar yüksekken gerçek aşk-sevgi mümkün mü?
- Tabii mümkün. Bende ego yok mu? Var. Ama ben bunu sadece pozitif yönde kullanmaya çalışıyorum, sadece işime yönlendirmeye çalışıyorum. Bence ego, dozunda güzel bir şeydir. Kimse maskeyle sürekli dolaşamaz. ıki gün saklayabilir, sonra özüne döner. Önemli olan senin özünün nasıl olduğu. Yanlışlıklar, hayal kırıklıkları olmuyor mu? Oluyor. Hemen eliyorsun ve yoluna devam ediyorsun. Tabii gerçek aşk, gerçek sevgi var. Zaten sevginin sahtesi yok. Yakalandığı zaman çok gerçek, adamı deli eden, Behlül gibi yapan bir duygu, sevgi.
Yakalanırsan ne mutlu.

Sizin için ideal kadın kim olabilir?
- Bu, sipariş üzerine çıkan bir şey değil. Bunun sarışını, esmeri, kumralı, mavi gözlüsü gibi bir şey yok. Ruhuna kim hitap ediyorsa, onunla yakınlaşıyorsun otomatik olarak.

İdeal eşe, ruh eşini bulmaya inanan bir insan mısınız?
- Mantık evliliğindense duygu evliliğine daha sıcak bakıyorum. Ama aslında ikisinin bir arada bulunması gerek. Bunlardan biri eksik olduğu zaman ilişkinin kolu kanadı kırılır diye düşünüyorum. Seveceğim bir insanla evlenmek istiyorum. Çocuk istiyorum. Zaten kendim de çok çocuklu bir aileden geliyorum. Benim iki ağabeyim, bir ablam, bir kız kardeşim var. Ben dört numarayım. Hayatımda sıkıldığım, tek başıma vakit geçirdiğim bir zaman olmadı. Dolayısıyla yalnızlıktan hoşlanan biri değilim. Hâlâ ailemle vakit geçiriyorum. Ev kuşuyum. Evlenmeye sıcak bakıyorum ama her şeyin bir zamanı var.

Evlilik düşünceniz var mı?
- Evlilik gibi bir sürece birlikte olmaya başlamadan önce karar veremiyorsun. Kestiremiyorsun. Bir insanı görür görmez evlenmeye karar vermiyorsun. O süreç zaten istesen de istemesen de elini kaleme götürüyor, o imzayı atıyorsun. Bir bakmışsın ki evlenmişsin. Ama evlilik, düzen güzel şey. Akşam eve döndüğünde masanda yemeğin olması, oturup sohbet edebileceğin, paylaşabileceğin birinin olması çok güzel. Bunlar insanı besler.

“Aşk-ı Memnu”daki Behlül kadar çapkın mısınız?
- Hayır, değilim. Ben tek eşliliğe inanan, gayet düzgün yaşantısı olan bir adamım.

ASLA BİR ALBÜMÜM OLMAYACAK

Siz de bir noktadan sonra şarkı söylemeyi düşünüyor musunuz?
- Şarkı... Ne alaka?

Ben de alakasız buluyorum ama ünlü olan neredeyse herkes bir albüm yaptı, yapıyor ya da yapacak.
- Benim sesim kötü. ıstedikleri kadar albüm teklifi yapsınlar.

Geliyor mu teklif?
- Gelmedi. şakayla karışık belki. Ama ciddi olmadı. Zaten haddini bilen bir adamım ben.

Sesiniz kötü gelmiyor.
- Bir müzik markette bir kasetimi göremezsin ya da “Bana Kıvanç Tatlıtuğ’un son kasetini verir misiniz?” diyeceğin şekilde piyasada olmam hiçbir zaman. Ama bir müzikal olur, işimin gerektirdiği bir sahne olur, orada elimden geleni yapmaya çalışırım. Onun dışında mümkün değil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://berensaat.forumotion.biz
 
kıvanç tatlıtuğ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» kıvanç tatlıtuğ
» kıvanç tatlıtuğ(behlül haznedar)
» Kıvanç tatlıtuğ suskunluğunu bozdu...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Beren Saat :: Oyuncular-
Buraya geçin: